MELİKE ŞAHİN - AKKOR KOLEKSİYONUNU KEŞFET!

EVİN SALONUNDAN BRITPOP’UN POSTERİNE: OASIS’IN DEFINITELY MAYBE ALBÜMÜNÜN KAPAK HİKÂYESİ

0019

Hikaye

Müzik, hiçbir zaman kulağımızdan geçenlerle sınırlı olmadı. Albüm kapakları, afişler, kartonetler ve tabii ki mörçler; şarkıların görünür hâle gelen uzantıları olarak bizi sanatçıların kurduğu dünyaların içine çekti. 1994’te yayımlanan Definitely Maybe, Britpop’un en kendinden emin çıkışlarından biri olmanın yanı sıra, görsel diliyle de bir kuşağın belleğine kazındı. 2024 yılında 30 yaşına giren bu albümün Manchester’da sıradan bir oturma odasından başlayıp kültürel simgeye dönüşen kapak fotoğrafının hikâyesine davetlisin.

oasis_Definitely Maybe_1
Oasis, Definitely Maybe (1994)

Bir ev, bir fotoğraf, bir kuşağın imgesi

Fotoğrafın çekildiği adres, Paul “Bonehead” Arthurs’ın West Didsbury’deki evi, o günlerde kimsenin turistik bir durak olarak görmediği sıradan bir sokaktaydı. Noel Gallagher, kapağın ilhamını Beatles’ın Japonya’da bir otel odasında çekilmiş samimi bir fotoğrafından aldı. Sanat direktörü Brian Cannon ise bu fikri, Jan van Eyck’in Arnolfini Portresi’nin sembol yüklü kurgusuyla harmanladı. Böylece hem ev içi bir rahatlık hem de dikkatle yerleştirilmiş metaforlarla dolu bir kompozisyon ortaya çıktı. Çıplak parke zeminin boşluğunu doldurmak için Liam Gallagher’ın yere uzandığı o poz, hem teknik bir ihtiyacın hem de albümün rüya ile gerçek arasındaki tavrının görsel karşılığıydı.

Fotoğrafta salona serpiştirilen detaylar, Oasis’in kimliğini kelimelerden önce tanımlayan işaretler oldu. Bonehead’in pembe flamingosu, Liam ve Noel’in mavi-beyaz Manchester City sevgisini yansıtan Rodney Marsh fotoğrafı, George Best portresi, Noel’in Burt Bacharach hayranlığını gösteren albüm kapağı… Hepsi, müziğin beslendiği kişisel dünyaların izlerini taşıyordu. Tavanın ortasında asılı duran ve uzun pozlama sırasında döndürülerek bulanıklaştırılan şişme dünya ise Noel’in esprisiyle “küresel hâkimiyet” hayalinin simgesiydi.

Oasis, Definitely Maybe (1994)
The Beatles’ın Japonya’da bir otel odasında çekilen özel baskı plak tasarımı
oasis_Definitely Maybe_3
Definitely Maybe albüm kapak fotoğrafının çekildiği salon

Western filmleri ve Britpop’un kesiştiği an

Arka planda, Noel’in en sevdiği film The Good, the Bad and the Ugly’den bir sahne, eski televizyon ekranında donmuştu. Western sinemasının geniş bozkırlarına ait o kare, Britpop’un şehirli enerjisiyle yan yana geldiğinde hem zamansız hem de yerden bağımsız bir hissiyat yaratıyordu. Albümün arka kapağında Sergio Leone’nin başka bir filmi, A Fistful of Dollars yer aldı. Grup, müzik ve sinema arasındaki diyaloğu katmanlaştırmaktan belli çok keyif aldı.

Çekim günü, söylentilerin aksine kaotik değil, titizlikle planlanmış bir atmosferde geçti. Öncesinde yapılan deneme çekimleri, ışığın ve kadrajın neredeyse kusursuz ayarlanmasını sağladı. Cannon’un deyimiyle, “tek karede her şey klik etti.” Bu sahne, Oasis’in meydan okuyan ama hiçbir şeyin tesadüf olmadığını bilen tavrını net biçimde yansıtıyordu. Bugün, 2025’te geri dönüş konserleriyle yeniden gündemin merkezinde yer alan grup, bu planlı özgüveni markalarla yaptığı kusursuz iş birliklerine ve yeni jenerasyonun ilgisini çeken projelere de taşıyor.

Definitely Maybe (1994) albüm kapağına dair detayların yer aldığı bir görsel. (Kaynak: Reddit)

Bir kapağın ölümsüzlüğü

Definitely Maybe, yayımlandığı ilk haftada 86 bin kopya satarak İngiltere tarihinin en hızlı satan çıkış albümü olmuştu. Albüm, Britpop’u ana akıma taşıdı, Knebworth’teki yüz binlerce kişilik konserlerin kapısını araladı. Bir kapak fotoğrafı, şarkılar kadar grubun kimliğini taşıyan sembole dönüştü. Bugün, Stratford Avenue’deki ev artık özel mülk. Ancak hâlâ dünyanın dört bir yanından hayranlar kapısına geliyor. Kimisi sadece dışarıdan bakıyor, kimisi içeriyi görebilmek için şansını deniyor. Aslında aradıkları şey, bir zamanlar orada toplanan genç bir grubun, kendi salonundan tüm dünyaya sesini duyurduğu o donmuş an.

31 yılın ardından Definitely Maybe kapağı; 90’ların başındaki özgüvenin, sokak zekâsının ve yaratıcı enerjinin hâlâ canlı bir kanıtı. Ve evet, tıpkı şarkının dediği gibi: live forever.

Müzik, tasarım ve moda üçgeninde daha fazla içerik okumak istersen M-Mag‘e bekleriz